Kumarın bütün çeşitleri İslam dini tarafından haram kılınmıştır. Bu amaçla oynanan oyunların keyfiyetine bakılmaksızın hüküm bütün çeşitlerini kapsamaktadır. Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz (Maide 90). Peygamber (aleyhissalatu vesselam) Abdullah bin Abbas'ın rivayet ettiği bir hadisi şerifte şöyle der: Şüphesiz ki Allah size içkiyi ve kumarı yasakladı (Ahmed bin Hanbel, el-Müsned, IV, 381, No: 2625). Satranç ve zarlı oyunlarla alakalı varid olan bazı yasaklayıcı rivayetler fakihler tarafından farklı şekillerde yorumlanmıştır. Efendimizin (aleyhissalatu vesselam) zarla ilgili söylediği “Kim zar ile oynarsa elini domuz eti ve kanı içinde boyamış gibi olur! (Müslim, Şiir, 10, No: 2260; Ebu Dâvud, Edeb, 64, No: 4938)” hadisine binaen fakihlerin büyük çoğunluğu zar ile oynanan oyunların haram olduğunu belirtmiştir (Nevevî, Şerhu Müslim, XV, 20). Bu görüşe binaen zar ile oynandığı için tavla ve okey de haramdır. Geçmiş fakihler tarafından tartışılan bir başka oyun ise satranç olmuştur. Şafiî mezhebi, hakkında yasaklayıcı kesin bir delil bulunmadığı için satrancın haram değil mekruh olduğu görüşünü benimsemiştir. Ancak cumhur, Hz. Ali’nin (radiyallahu anh) satranç oynayan bir gruba “Sizin şu karşısında durup taptığınız heykeller nedir? (Enbiya, 52)” ayetini okuması nedeniyle satrancın haram olduğu görüşündedir.

Hz. Ali’nin satrançla ilgili takındığı bu tavrın farklı bir nedeni olmuş olabilir. Zira sahabeden İbn Abbas, İbn Zübeyr, Ebu Hureyre ve Said bin Müseyyeb gibi isimlerin satranç oynadığı rivayet olunmaktadır (Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî, III, 564). Bu nedenle zeka geliştiren ve zihni kuvvetlendiren satrancın -kumar kastı olmaksızın- oynanması haram değildir, görüşü daha isabetli durmaktadır. Bunun dışında kalan dama, domino ve iskambil gibi daha çok eğlence mekanlarında oynanan oyunlarla alakalı yasaklayıcı bir delil bulunmadığı için asli itibariyle haram olmamakla birlikte mâlâyâni olduğu için Müslüman bireylerin uzak durması daha evladır.