Namaz kılınan yer bakımından imam ile cemaat arasındaki münasebet üç şekilde ele alınır. Ya her ikisi mescitte ya da biri mescitte diğeri dışarıda veya her ikisi de mescit dışındaki bir yerdedir. Her ikisi mescitteyse imamın hareketlerinden haberdar olmak şartıyla aradaki mesafe ne kadar uzun olursa olsun namaz geçerlidir. Her ikisi mescit dışındaki bir yerde namaz kılıyorsa yine imamın hareketlerinden haberdar olmak şartıyla aradaki mesafe 300 zirâ yani yaklaşık 180 metreden az ise namaz geçerlidir. İmam mescitte cemaat ise dışarıdan kendisine tâbi oluyorsa mescidin bittiği yer ile dışarıda olan cemaat arasındaki mesafe 300 zirâdan az ise namaz geçerlidir. Dolayısıyla evinin balkonundan Cuma namazına tâbi olan kimse imamın hareketlerinden haberdar olup caminin kapısı da kapalı değilse bu mesafeyi koruduğu sürece kıldığı namaz geçerlidir (Saîd Bâişen, Büşrâ’l-Kerîm, s.346). Ancak bu durum, Şafiî mezhebi içerisinde dahi ittifakla kabul edilen bir görüş olmadığı için bir mazeret yoksa namazı aynı ortamda kılmaya riayet etmek daha faziletlidir.