Hac ve umre dışındaki ibadetlerin geçerli olabilmesi için çocuğun temyiz vaktine ulaşması şarttır. Hac ile ilgili varid olan şu hadise binaen fakihlerin büyük çoğunluğu bebek yaştakilerin ve bunlara kıyasen delilerin yaptığı hac ve umrenin geçerli olduğunu belirtmiştir: İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre; (Vedâ haccında) bir kadın küçük çocuğunu kaldırarak şöyle dedi: “Ey Allah'ın resulü, buna hac var mıdır?” Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) kendisine şu şekilde cevap verdi: Evet (vardır), sana da ecir vardır (Müslim, Hac, 409, No: 1336; Ebu Dâvud, Menâsik, 8, No: 1736). Çocukların yaptığı hac ve umre, farz olanın yerine geçmemekle birlikte kendilerine ve velilerine ecir verilir. Yani büyüdüklerinde gerekli şartlar yerindeyse farz olan haccın sorumluluğu kendilerinden düşmez. Veli hac veya umreden hangisini yapacaksa “çocuğumu şunun için (hac veya umre için) ihramlı yaptım” diyerek onun adına niyet eder. Çocuğu ihram yasaklarından sakındırarak farz ve vaciplerden hangisine güç yetirebiliyorsa kendisine yaptırır, güç yetiremediğini ise onun yerine kendisi yapar. Mesela çocuk yürüyebiliyorsa tavafta kendisi yürür, yürüyemiyorsa velisi onu kucağına alarak tavaf yapar (Nevevî, Şerhu Müslim, IX, 110-111; Azîmâbâdî, Avnu'l-Ma'bûd, V, 137).