Doğum kontrol yani azl, asr-ı saadette sahabe arasında konuşulan ve Allah Resulüne sorulan konulardan biridir. Konuyla ilgili Cabir bin Abdullah (radiyallahu anh) şöyle der: Biz Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) zamanında, Kur'an inerken azil yapıyorduk. Eğer ondan bir şey yasak edilecek olsaydı Kur'an bizi sakındırırdı (Buhârî, Nikâh 96, No: 5207; Müslim, Nikâh 136, No: 1440). Araplar cahiliye dönemi ve sonrasında, sahip oldukları cariyeler hamile kalmasın diye azl yapıyordu. Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) bu duruma sessiz kalıyor, hakkında bir hüküm vermiyordu. Bununla birlikte Peygamberimiz azl’in hoş bir şey olmadığını çeşitli vesilelerde ifade ediyordu. İmam Müslim'in rivayet ettiği bir hadise göre Efendimiz’e (aleyhissalatu vesselam) azl soruldu. Sevgili Peygamberimiz bunun “Gizli Ve'd” yani dolaylı yoldan çocukları toprağa gömmek olduğunu ifade etti (Müslim, Nikâh 141, No: 1442). Çocuk, evliliğin en büyük amaçlarından biridir. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) evliliği teşvik ettiğinde akabinde çoğu kez “çoğalın" ifadesini de kullanırdı: "Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim" (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, VII, 131, No: 13476). Doğum kontrol yöntemlerinin farklı çeşitleri bulunmaktadır. En yaygın olanı haptır. Bu yöntemlere başvurmak mekruh olmakla birlikte caizdir. Fakat bunu uygulamak için kocanın rızası ve izni şarttır. Kocasın izni olmadan kadının kontrol yöntemlerini kullanması caiz değildir. Korunma yöntemlerinden sadece geçici olanı caizdir. Geri dönüşü olmaksızın, gebeliği daimi olarak engelleyen yöntemlere başvurmak haramdır. Zira ‘çocuk doğurma' kadının fıtratında var olan ve insan neslinin devamı sağlayan en önemli faktördür. Belli sayıda çocuğa sahip olan kadınlar sezaryen veya başka tıbbi rahatsızlık nedeniyle gebeliğin kendilerine zarar vermesi durumunda uzman doktorların uyarısıyla kalıcı olarak rahim tüplerini bağlayabilirler.