Hanefi mezhebine göre kan, idrar ve irin gibi insan bedeninden çıkan ağır necasetler avuç içi kadar olursa namaz geçersiz olur. Eğer ağır necaset katı olursa 3,5 grama tekabül eden bir dirhemden ağır olmamalıdır. Bu açıklamadan, az olan necasetin temizlenmemesi ve olduğu gibi bırakılması hükmü çıkmaz. Çünkü bu detay namazın geçerli olup olmamasıyla ilgilidir. Yoksa islam dini az da olsa çok da olsa her türlü necasetin temizlenmesini emreder. Maliki mezhebinin görüşü de bu şekildedir. Hafif necâset ise bir uzvun veya onu örten elbisenin dörtte birinden az olduğu takdirde namazın sıhhatine engel olmaz (el-Mevsuatu'l-Fıkhiyye'l-Kuveytiyye, XXX, 169). Şafiî ve Hanbelî mezhebine göre ise affedilen ağır necasetlerin miktarıyla ilgili herhangi bir görüş belirtilmemiştir. Bununla ilgili ölçü örfe bırakılmıştır. Ama İmam Şafii’nin kadim görüşü de Hanefi mezhebiyle aynıdır (Muhammed Zuhaylî, el-Mu'temed fi'l-fikhi'ş-Şafiî, I, 202). Yukarıda geçen hükümlere binaen bir kimse namaz kıldıktan sonra, üzerinde affedilecek şekilde necaset görürse namazı geçerlidir. Ancak necaset fazla olursa, kıldığı namazı tekrardan iade etmesi gerekir.