Hayız ve lohusa halindeki kadınla ilişkiye girmek Kur'an-ı Kerim'in açık emriyle yasaklanmıştır. Allah (cc) şöyle buyurmuştur: Sana kadınların ay hâlini sorarlar. De ki: “O bir ezadır (rahatsızlıktır). Ay hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın… (Bakara 222) Fakihlerin çoğunluğuna göre; arada örtü olmaksızın hayız halindeki kadınların diz ile göbek arasıyla oynaşmak caiz değildir (Cezîrî, el-Fıkhu Ale’l-Mezâhibi’l-Erbaʿa I, 173).

Nefsine uyarak bu süre zarfında eşiyle cinsi münasebette bulunan kimse tevbe etmeli ve bu hatayı bir daha tekrarlamamalıdır. Fakihlerin çoğunluğuna göre bu kimseye kefaret gerekmez. İbn Abbas’ın (radiyallahu anh) Allah resulünden (aleyhissalatu vesselam) rivayet ettiği “hayızlı eşiyle ilişkiye giren erkeğe bir dinar (4,25 gr) veya yarım dînar gerekir” (Ebu Dâvud, Nikâh 48, No: 2168) hadisine binaen Hanbeli mezhebine nispet edilen bir görüşe göre âdet halindeki eşiyle ilişkide bulunan kimseye kefaret gerekir  (Zeydân, el-Camî' fî'l-Fikhi'l-İslâmî I, 173). Sıhhat bakımından hadisi sorunlu gören İmam Şafiî, konuyla ilgili sahih hadis bulunsaydı muhakkak onunla amel ederdik, der (Azîmâbâdî, Avnu’l-Ma’bûd VI, 150). Cumhurun görüşü, kefaretin gerekli olmadığı yönünde olsa da maddi durumu iyi olanların bu fiili işledikten sonra bir miktar sadaka vermesi, her kötülükten sonra bir iyilik yapma düsturuna uyma bakımından daha münasip bir davranış olur.