İslam âlimlerinin büyük çoğunluğu, faizli bankalara ait kredi kartlarını kullanmanın caiz olmadığını belirtirler. Bazı alimler ise bu kartları zamanımızın bir ihtiyacı olarak gördükleri için ödemenin geciktirilmemesi şartıyla kullanımını caiz görürler. Kredi kartı kullanılmaksızın, işletme sahibi tarafından uygulanan vade farkı faiz kapsamında değerlendirilmez. Çünkü mal sahibi, satışın başında fiyatı açıkça belirtmek şartıyla, elindeki malı dilediği fiyattan ve istediği vadeyle satma hakkına sahiptir.

Kredi kartıyla yapılan alışverişlerde vade farkını işletme sahibi değil, banka tahsil etmektedir. Mal doğrudan bankadan alınmadığı hâlde, bankanın araya girerek fiyata eklediği bu fark, faiz kapsamında değerlendirilir. Zira bu durum, caiz olan vade farkı kapsamında olsaydı, söz konusu fazlalığı bankanın değil, malı satan işletme sahibinin alması gerekirdi. Ancak uygulama böyle olmadığı için bu fark faiz niteliği taşımaktadır. Diğer yandan, işletme sahibinin vade farkı olmaksızın yaptığı satışlarda, POS cihazı kullanımından doğan komisyonu müşteriye yansıtması faiz sayılmaz.