Selam sadece İslam ümmetinin değil, başta babamız Hz. Âdem ve diğer peygamberler olmak üzere Allah’a inanan bütün insanların ortak şiarıdır. Hayır duasında bulunmak anlamına geldiği için dil ile telaffuz ederek selam vermek, maksada daha uygun iken; el vb. işaretlerde bulunarak selam almak veya vermekle sünnet yerine getirilmiş olmaz. Efendimiz (aleyhissalatu vesselam), telaffuz etmeksizin sadece elle selam vermenin Yahudi ve Hristiyan âdeti olduğunu belirterek şu hadisiyle bundan sakındırmıştır: “Yahudilere ve Hristiyanlara benzemeyin! Yahudilerin selâmı parmaklarla; hristiyanların selâmı ise avuçlarla işaret etmektir” (Tirmizi, Âdâb, 7, No: 2695). Bu bakımdan işaret veya sembol kullanarak selam vermek veya selama bu şekilde icabet etmek uygun değildir. Söz konusu bu hüküm konuşmaya engel herhangi bir mazereti bulunmayanlar içindir. Namazda olanlar veya uzakta olup sesini işittiremeyenler ya da dilsiz olanlar işaretle selam verebilirler (Mubarekfûri, Tirmizi Şerhi Tuhfetü'l Ahvazi VII, 514-515). Hem telaffuz ederek hem de elle işaret ederek selam vermekte bir beis yoktur. Zira sevgili Peygamberimizin (aleyhissalatu vesselam) bu şekilde selam verdiğine dair rivayetler mevcuttur (Tirmizî, Âdâb, 9, No: 2697).