Faiz ,Bankacılık
İslam âlimleri kurban olarak kesilecek hayvanların deve, inek, koyun ve keçi olması hususunda neredeyse icmâ etmiştir. Sadece tebe-i tabiînin büyük muhaddislerinden Hasan Bin Sâlih, vahşi ineğin (antilop)'un yedi, geyiğin bir kişi için kurban olabileceği hususunda görüş belirtmiştir (İbn Rüşd, Bidâyetü'l Müctehid 421).
Kurban olarak kesilecek olan hayvanlarda itibara alınan yaş sınırı şunlardır;
• İnek: Hanefi, Hanbeli ve Şafilere göre iki, Malikilere göre ise üç yaşını doldurmalıdır.
• Koyun: Hanefi ve Hanbelilere göre (iri olması şartıyla) altı ay, Şafi ve Malikilere göre ise bir yaşını doldurmalıdır.
• Keçi: Hanefi, Hanbeli ve Malikilere göre bir,2 Şafilere göre ise iki yaşını doldurmalıdır. (Vehbe Zuhâyli, Mevsûatü'l Fıkhı'l İslami ve'l Kadâyâ'l Muasıra, III, 614; İmam Nevevî, Minhâcu't Tâlibîn 597)
• Deve: Her dört mezhebe göre beş yaşını bitirmelidir.
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifte derki: Dört hayvanın kurban edilmesi caiz değildir: Belirgin şekilde bir gözü kör olan, belirgin şekilde hasta olan, bir ayağı topal olan ve de kemiğinde ilik kalmayacak şekilde zayıf olan hayvanlar (Tirmizî, Muvattâ, İbn Mâce, Ebu Dâvud).
Sahih olarak varid olan bu hadiste geçen ayıpların kendisinde bulunduğu hayvanlar ittifakla kurban olmaz. Ancak bu hastalıklar hayvanda fazla belirgin değilse, kurban edilebilirler. Zira hadiste geçen “beyyin/açık" lafzı, bununla ilgili ölçüyü ortaya koymaktadır. Mesela bu ayıplardan sakatlıkla ilgili ölçü, hayvanın kurban edilecek yerlere kendi kendine, zorlamaksızın gitmesidir. Bunlara binaen;
Bir veya iki gözü, dili, kulağı, burnu, eli, ayağı, memesi, meme uçları ve kaba et kısmı (kuyruğu) tamamıyla kopan hayvanlar kurban olmaz. Bunun yanında; kulağı delik olan, boynuzu beynine ulaşmayacak kadar kopan, yeme içmesine engel olmayacak kadar serkeşlik etmeyen hayvanlar kurban olarak kesilebilir. Şafilerin aksine Hanefilere göre dişlerinin çoğu giden hayvan kurban olmaz. Öyleyse hayvanla ilgili kurban olma ölçüsü, etinin azalmasına sebebiyet veren kusurlardan beri olmasıdır.
Söz konusu özelliklere sahip hayvanları kurban için bu şekilde satın almak caiz değildir. Ancak hayvanı satın aldıktan sonra bu kusur kendilerinde oluşursa ve yenisini alma imkânı yoksa bu şekilde de kurban edilebilirler (Vehbe Zuhaylî, El Fıkh’ul İslamiyyu III, 618).
İğdiş edilmiş yani husyeleri alınmış hayvanı kurban etmekte bir sakınca yoktur. İmam Ahmed'in rivayetine göre, Ebû Râfi' (radiyallahu anh) şöyle demiştir: Allah Rasûlü iğdiş edilmiş iki alaca koyunu kurban etti. Çünkü koyunun eti (bu durumda) daha hoş ve lezzetlidir.
Hamile olduğu bilinen hayvanın kurban olarak kesilmesi cumhurun aksine Şafi mezhebine göre caiz değildir. Çünkü hamilelik, eti heder edebilir. Ancak hayvan kesildikten sonra karnında yavru olduğu görülürse, annesi gibi kurbana dâhil edilir. Yavru ölü olarak çıkmışsa; kıllanmış olsun, olmasın eti yenilebilir. Eğer canlı ise annesi gibi kesilir ve eti yenilir.