Faiz ,Bankacılık
Peygamber (aleyhissalatu vesselam) adak ve kefaret dışında kesilen kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün yoksullara; bir bölümünün akraba, komşu ve yakınlara, diğer bölümünün ise ev ahalisine bırakılmasını tavsiye etmiştir (Ebu Dâvud).
Kurbanda asıl olan, kişinin kestiği eti fakir ve yoksullara tasadduk etmesi ve bu vesileyle onları sevindirmesidir. Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) “Yiyin, tasadduk edin ve kendinize kaldırın" (Müslim) diye buyuruyor. Bu hadise binaen Hanbeli ve Şafi mezhebi kurban etini sadece kesen kişinin yemesinin caiz olmadığı, az dahi olsa bir miktarının sadaka olarak başkalarına verilmesi gerektiği görüşüne gitmiştir.
Kurban eti çeşitli münasebetler nedeniyle yemek yapılıp toplu bir şekilde dağıtılabilir. Kesilen etten fakirler, akraba, arkadaş, komşu ve kesen kişinin aile efradı yiyebilir. Aynı şekilde kesilen et düğün yemeği olarak da dağıtılabilir. En Nefrânî derki:
Kişi, kestiği kurbanı düğün gününe denk getirmişse etini velime olarak başkalarına yedirebilir. Fakat akike kurbanı olarak dağıtması caiz değildir. Çünkü akike, kendine özel bir kurbandır. Düğün için ise kurban kesme şartı yoktur. Sadece velime/yemek verilmektedir. (El Fevâkihü'd Devvânî Ala Risâleti İbn Ebî Zeyd I, 393)
Sünnet (veya vacip) olan kurban etinin, akike kurbanı yerine geçip geçmemesi mezhep imamları arasında ihtilaf konusudur. Şafi ve Maliki mezhebine göre akike niyetiyle sünnet olan kurban, sünnet niyetiyle akike kurbanının kesilmesi caiz değildir. İkisi de birbirinden ayrı olarak kesilmesi gereken kurbanlardır. Hanefi mezhebine göre ise akike, kurban yerine geçebilir.